Erkeklerde idrar kaçırma hemen her zaman geçirilen bir işlem ve çoğunlukla da prostat kanseri için yapılan ameliyat sonrası ortaya çıkar. Nadiren iyi huylu prostat ameliyatında da idrar tutmaya yarayan kaslar zarar görebilir ve bu durumda da idrar kaçırma ortaya çıkar.
Prostat kanseri için uygulanan radikal prostatektomi sonrası idrar kaçırma erken dönemde daha yaygındır: % 2.5- 87. Ancak daha sonra kas gücü düzeldikçe idrar kaçırma da düzelir ve kalıcı idrar kaçırma yalnızca %3-10 oranında görülür. Ancak az da olsa erkeklerde idrar kaçırma hayat kalitesini çok bozar.
Erkeklerde idrar kaçırma, eğer kanser ameliyatı sonrası ortaya çıkmışsa erken dönemde kendiliğinden iyileşebilir. Bu döenm 6-12 ayı bulabilir ancak çoğunlukla ilk 3 ayda tamamen düzelir. Eğer düzelme olmaz ve hastalar 12 aydan daha uzun süre kaçırmaya devam ederlerse bu durumda cerrahi olarak kaçırma tedavi edilmelidir.
Erkeklerde idrar kaçırma tanısı nasıl yapılır?
Öncelikle tedavide başarıyı etkileyen en önemli faktör kaçırmanın şiddetidir.
Bunu belirlemek için ben hastalarımdan iyi bir öykü alarak tam fizik muayene yapar ve sorgulama formları ve basit testler ile kaçırmanın tipi, şiddetini belirlerim. Tüm hastalarda sonda takılarak mesaneleri doldurulur ve ayakta, ıkınarak ve öksürürken kaçırmaları olup olmadığını belirlemek çok önemlidir.
Kaçırmanın görülmesi her zaman mümkün olmaz. Kaçırma görülse bile 3 günlük ped testi ile kaçırma şiddeti belirlenir. Kaçırmanın ne zaman olduğu, gündüz/gece kaçırmaları, idrar kaçırmaya neden olan ya da artıran faktörler özellikle sorgulanmalıdır. Hastalarda hayat kalitesi ve/veya rahatsızlık ölçütü sorgulama formları kullanılarak fiziksel, pisikolojik ve sosyal açıdan iyi olma halleri sorgulanmakta ve prostatektomi sonrası oluşan idrar kaçırma tedavisinde seçilecek yöntem bu sonuçlar ışığında tayin edilmektedir.
Detaylı ürolojik inceleme ve fizik muayenede, nörolojik değerlendirme mutlaka yapılmalı ve derin tendon refleksleri, anal sfinkter tonusu, perineal his ve bulbokavernöz refleks kontrol edilmelidir. Hastalarda kaçırma tedavisi yapılacaksa mutlaka prostat kanserinden kurtulduklarından emin olunmalıdır.
Ürodinami, idrar kaçırma etyolojisini saptamada günümüzde kullanılan en iyi tanı aracıdır. Bu yöntem, sadece altta yatan sebebi saptamada değil aynı zamanda tedaviyi planlamada da önemli rol oynar. Ancak her hastada yapılması şart değildir. Öte yandan sistoskopi ise hemen her zaman yapmak da yarar vardır.
İdrar kaçırma nasıl tedavi edilir?
Tedaviyi belirleyen en önemli faktör kaçırmanın şiddetidir. Günde 1-2 ped kaçıran hastalarda askı, ayarlanabilir slingler, enjeksiyon gibi yöntemler tercih edilirken- kaçırma daha şiddetli ise artifisyel sfinkter uygulanır.
Şiddetli kaçırması ( günde 3’den fazla ped ıslatma) olan hastalarda ise “altın standart” tedavi artifisyel üriner sfinkter (AÜS) olarak kabul edilir. Sfinkterik direncin kaybolması sonucu oluşan Üİ tedavisinde, kırk yılı aşan bir süredir kullanılmakta olan AÜS, özellikle orta-şiddetli Üİ tedavisinde uzun dönem etkinlik ve güvenirliği ispatlanmış bir yöntemdir. Bu yöntemi son 10 yıldır pek çok hastada uyguladım ve son derece başarılı sonuçlar elde ettim.
Başarıda ipuçlarım:
Doğru hasta seçmek
Kusursuz cerrahi işlem yapmak
Uygun manşet ve cihazı seçmek
Enfeksiyon oluşmaması
Hasta ile tedavinin iyi tartışılması
Üriner inkontinans tedavisinde AÜS uygulaması, üretranın dışarıdan kompresyonu prensibine dayanır. Sfinkterde idrar tutan bir manşet, kullanım için bir pompa ve rezervuar bulunur.
AÜS ile hafif, orta ya da şiddetli idrar kaçırması olan hastalarda güvenirlik ve etkinlik uzun yıllardır devam etmektedir. Ancak; tüm bu avantajlarına rağmen uygulamada öğrenme eğrisi gerekliliği, kompleks yapısı, cihaza ait mekanik sorunlar, yüksek maliyet, erozyon ya da enfeksiyon gibi sorunlar nedeni ile yalnızca belli merkezlerde ve deneyimli Ürologlarca yapılması önerilir.